Genetik yatkınlığı olan çocuklarda alerji gelişme riskinin yüzde 60-80 oranında artış gösterdiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Çocuk Alerji Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Hasan Razi, alerjik hastalıkların çocuklar üzerindeki etkilerine dikkati çekti.
Uzmanlar, günümüzde beslenme, iklim ve çevresel faktörlerin değişmesinin birçok hastalıkta artış yaşanmasına neden olduğunu ifade ediyor. Artış gösteren hastalıklardan bir tanesinin de çocuklarda görülen alerjik rahatsızlıklar olduğunu vurgulayan uzmanlar, alerjik rahatsızlıkların çocukların günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini ve uzun vadede önemli sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirtiyor. Ebeveynlerin özellikle alerjinin genetik geçişli olup olmadığı ve çocuklarında alerji riskini azaltmak için neler yapılması gerektiği konularında endişe taşıdığını belirten Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Cem Hasan Razi, ailelere rehberlik edecek alerjiye karşı alınacak önlemlere dair açıklamalarda bulundu.
“Ailesinde alerji olan çocuklarda alerji gelişme riski yüzde 80’e kadar çıkabilir”
Genetik yatkınlığı olan çocuklarda alerji riskinin daha yüksek olduğunu aktaran Prof. Dr. Cem Hasan Razi, “Ebeveynlerden birinde alerji olması durumunda çocuğun alerji geliştirme ihtimali yüzde 30-50 arasında değişirken, her iki ebeveynde de alerji mevcutsa bu oran yüzde 60-80’e kadar çıkabilir” dedi.
Çocukların sadece sağlığı değil, eğitim ve sosyal hayatı da etkilenir
Alerjik hastalıkların en yaygın türlerinin astım, alerjik rinit, egzama ve gıda alerjileri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Razi, bu hastalıkların çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğine vurgu yaptı. Razi, “Çocukların eğitim hayatı, uyku düzeni ve sosyal ilişkileri bu hastalıklardan olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi büyük önem taşır” diye konuştu.
“Alerji belirtilerine dikkat edin”
Prof. Dr. Razi, çocuklarda alerji belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Çocuklarda burun ve göz kaşıntısı, burun tıkanıklığı, horlama, gözlerde kızarıklık ve sulanma, nefes darlığı ve öksürük, kaşıntılı döküntü gibi belirtiler alerjik rinitin habercisi olabilir. Ayrıca, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve kuruluk egzamanın işaretleri arasında yer alır. Astım belirtileri arasında ise öksürük, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi bulunur. Gıda alerjilerinde ise cilt döküntüleri, mide bulantısı, kusma ve hatta anafilaksi gibi ciddi reaksiyonlar görülebilir” ifadelerini kullandı.
“Çevresel faktörler alerji riskini artırıyor”
Genetik yatkınlığın yanı sıra, çevresel faktörlerin de alerji gelişiminde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Razi, konuşmasına şöyle devam etti:
“Erken çocukluk döneminde hava kirliliği, sigara dumanı ve bazı gıda katkı maddeleri gibi çevresel etkenler, alerji riskini artırabilir. Bu yüzden ebeveynlerin bu risk faktörlerini dikkate alarak, çocuklarını koruma altına almaları büyük önem taşır.”
Alerji riskinin azaltılmasını sağlayacak 9 öneri
Yaşam şartlarının alerji gelişiminde önemli bir rolü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Cem Hasan Razi, ailelere çocuklarda alerji gelişme riskinin azaltılmasını sağlayacak önerileri şu şekilde sıraladı:
“Evin düzenli olarak temizlenmesi ve havalandırılması çok önemli. Temizlik yaparken çocuğunuzu temizlik malzemelerinin kokusuna maruz bırakmayın. Kokulu malzemelerden kaçının, temizleyicilerin tozu iyi emmesine dikkat edin. Çocuğunuz alerjikse evin içinde nem oranını azaltmaya yönelik önlemler alın. Evde, duvarlarda ve özellikle banyoda akan, kabaran yerlerin olmamasına dikkat edin. Ev tozu alerjisi olan çocuklarda yatak odasında halı, çok fazla eşya, büyük giysi dolabı ve yüklü bir kitaplık olmamasına dikkat edin. Yünlü yatak, yastık, yorgan yerine pamuklu veya elyaf ürünler kullanın. Çocuğun odasında halı yerine kilim tercih edin. Hayvanlara ve hayvan tüylerine karşı alerjisi olan çocukların, alerjisi tespit edilen hayvandan uzak durması gerekiyor. Evde daha önceden evcil hayvan varsa yatak odasından uzak tutarak önlem alabilirsiniz. Katkı maddeli yiyecekler ve fast food tarzındaki yiyecekleri tüketmelerine izin vermeyin. Kreşe giden çocuğunuzun besin alerjisi olup olmadığını öğrenin ve bu besinleri çocuklarınıza yedirmeyin. Ev çiçekleri şüphesiz görüntü itibariyle cezbedici oluyor. Ancak evinizde çiçek varsa çiçek diplerinde küf olup olmadığına dikkat edin. Çünkü çiçeklerin diplerinde oluşabilen küfler alerjiyi tetikleyebiliyor. Çocuğunuzun odasında çiçek bulundurmamaya da özen gösterin. Sigara dumanı alerjiyi tetikleyen önemli bir etken olduğundan, çocuğun yanında hatta o sırada başka odada olsa bile evin içinde sigara içmeyin, içilmesine de izin vermeyin. Polen alerjisi varlığında alerjik bulgular artabildiğinden özellikle riskli ortamlarda dışarı çıkmamaya çalışın. Polenin yoğun olduğu günlerde maske kullanması fayda sağlarken, dışarıdan geldikten sonra ellerini ve yüzünü yıkamasına dikkat edin. Kıyafetlerini değiştirerek temiz kıyafetler giydirin. Özellikle astım tanısı olan çocukların grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Grip aşısının kreşe gidenlere ya da evde bakılıp kreşe, okula giden kardeşi olan çocuklara yapılmasında fayda vardır. Ayrıca kalabalık yerlerde çocuğunuza maske takmak da virüslerin bulaşmasını engellemektedir.”
(Haber Ajansı)
İlk yorum yapan siz olun